VAN GÖLÜ KİRLİLİK NEDENİYLE RİSK ALTINDA

 Küresel ısınma ve kirlilik nedeniyle Wan Gölü’nün tehlikede olduğuna dikkati çeken Wan Doğaya Güç Kat Ağ Koordinatörü Osman Erdem, “Gölün kirlenmesi ve sulak alanların yok edilmesi gelecek için kaygı oluşturuyor” dedi.
Dünyanın en büyük sodalı gölü olma özelliğine sahip Wan Gölü, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Endemik bir balık türü olan İnci Kefali ve içerdiği sazlıklarda yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan göl, yıllardır evsel ve endüstriyel atıklarla kirletiliyor. Kayyım yönetimindeki belediyeler ise, hafriyatları gölün kenarına döküyor. Kirliliğin yanı sıra küresel ısınma nedeniyle göl sularında çekilmeler başladı. Uzmanlar, hem kirlilik hem de kuraklığın böyle sürmesi halinde gölün büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağı noktasında uyarıyor.
‘ÖRDEKLERİN YARISINI KAYBEDERİZ’
Doğaya Güç Kat Ağ Koordinatörü Osman Erdem, gölün hem yaban hayatı hem su sistemi açısından oldukça önemli bir konumda yer aldığını söyledi. Gölün etrafının geçmişte meyve bahçeleriyle çevrili olduğuna söyleyen Erdem, “Çünkü göl bölgenin iklimini ılıman hale getiriyor. İkincisi küresel iklim değişikliği için bu tür alanlar karbon toplayıp, karbonun azaltılması açısından oldukça önemli bir yer teşkil ediyor. Bir diğer nokta ise, Wan Gölü ve akarsuların göle döküldüğü bölgelerdeki oluşan sazlıklar, yaban hayatı için çok önemli. Türkiye’de kuluçkaya yatan ördeklerin yarısından fazlası bu bölgede kuluçkaya yatıyor. Bu ördeklerin yüzde 60’ı Wan Gölü ve çevresindeki sulak alanlarda kuluçkaya yatıyor. Biz bu alanları kaybettiğimiz zaman Türkiye’deki ördek sayısının yarısından fazlasını kaybetmiş olacağız. İkincisi turizm açısından önemli bir nokta. Göl bölgeye değer katıyor” şeklinde konuştu.
‘TEDBİR’ ÇAĞRISI 
Gölün çevresinde 36 sulak alanı bulunduğunu aktaran Erdem, söz konusu alanların da değerli alanlar olduğunu vurguladı. Erdem, “Sadece yaban hayatı açısından değil, turizm açısından da önemli. Bu nedenle Wan Gölü’nün korunmasının önemine vurgu yapıyoruz. Wan Gölü’nün suyunun kirlenmesi çok olumsuz bir durum ve gelecek için kaygı oluşturuyor. Gölün derinliği ortalama 450 metre hiç kirlenmez diye düşünüyorlar. Bizler iki yıl önce Marmara denizinde nelerin olduğunu gördük. Müsilaj yaşandı. O müsilaj bir günde ve yılda olmadı. 40 yıldır Marmara denizine yerleşim yerleri ve sanayi alanlarından gelen kirli sular Marmara’yı bu hale getirdi. Aynı durumun Wan Gölü’nde yaşanmaması için bugünden itibaren tedbirlerin alınması gerekiyor.”
‘SAZLIKLARDA BÜYÜK TAHRİBAT VAR’
Erdem, doğal SİT alanlarında 3 koruma statüsünün bulunduğuna işaret ederek, “Bunlardan birisi, doğal ve kesin korunması gereken alanlardır. İkincisi, doğal koruma alanlarıdır. Üçüncüsü ise, korumanın sürdürülebilir olduğu kullanım statüsü. Wan Gölü’nün korunmasına yönelik bir uygulama konuldu ancak kıyı kesimi için bu karar alındı. Ancak önemli sulak ve sazlıkların bulunduğu Zilan Deresi gibi birçok alan korunma altına alınmış değil. Bu alanlar çok daha hassas alanlar. Bu sürdürülebilir kontrollü kullanım alanları mutlaka hassas ve korunmalı alanlar şeklinde korunmalı. Bugün Edremit sazlıklarında büyük bir tahribat var. Bunun korunması için mutlak bir an önce tedbirler alınmalı” şeklinde konuştu. (ma)
Facebook
Twitter
LinkedIn