İklim Değişikliği ve Yanlış Tarım Politikalarının Bölgemizde ve Doğu Bölgesinde Yarattığı Tarım Krizi – Veng Radyo

İklim Değişikliği ve Yanlış Tarım Politikalarının Bölgemizde ve Doğu Bölgesinde Yarattığı Tarım Krizi

Bölgemiz tarih boyunca bereketli toprakları ve çeşitli iklim koşullarıyla tarımsal üretimin merkezi olmuştur. Ancak son yıllarda, bu bölgeler iklim değişikliği ve hükümetlerin yanlış tarım politikaları nedeniyle büyük bir tarım kriziyle karşı karşıya kalmıştır. İklim değişikliği, artan sıcaklıklar, azalan yağış miktarları ve kuraklık gibi faktörlerle tarımsal üretimi olumsuz etkilerken, hükümetin yanlış tarım politikaları bu krizi daha da derinleştirmektedir. Özellikle yanlış baraj çalışmaları, sanayileşme politikaları ve yetersiz destekleme programları, çiftçilerin yaşadığı zorlukları artırmaktadır. Bu yazıda, iklim değişikliğinin ve hükümetin politikalarının bölgemizde tarımı nasıl etkilediği ve çözüm önerileri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

İklim Değişikliği ve Hükümetin Yanlış Tarım Politikalarının Tarıma Etkileri

İklim Değişikliği ve Hükümetin Yanlış Tarım Politikalarının Tarıma Etkileri

Destekleme Politikalarının Yetersizliği

Hükümetin tarım sektörüne yönelik destekleme politikaları, çiftçilerin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Özellikle küçük ölçekli çiftçiler, yetersiz destekler nedeniyle üretimlerini sürdürememekte ve borç yükü altında ezilmektedirler. Mazot, gübre ve ilaç gibi temel tarım girdilerine yönelik desteklerin yetersiz olması, çiftçilerin maliyetlerini artırmakta ve kar marjlarını düşürmektedir.

Yanlış Ürün Tercihleri ve Teşvikler

Hükümetin teşvik ettiği tarım ürünleri, çoğu zaman bölgenin iklim ve toprak koşullarına uygun olmuyor. Bölgede yaygın olarak yetiştirilen buğday ve arpa gibi ürünlere yönelik teşvikler verilmesi lazım. Ayrıca, büyük ölçekli tarım işletmelerine sağlanan destekler, küçük ölçekli çiftçilerin rekabet gücünü azaltmakta ve onları piyasa dışına itmektedir.

Yanlış Baraj Çalışmaları ve Sanayileşme Politikaları

Son 20 yılda bölgemizde inşa edilen barajlar, tarım alanlarının su altında kalmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmuştur. Ilısu Barajı projesi, birçok tarım alanını su altında bırakarak çiftçilerin topraklarını kaybetmelerine yol açmıştır. Ayrıca, bölgede kurulan fabrikalar, tarım arazilerinin sanayi bölgelerine dönüştürülmesine ve tarımsal üretim alanlarının daralmasına neden olmaktadır. Sanayileşme, aynı zamanda tarım alanlarında çevresel kirliliği artırmakta ve ürün kalitesini düşürmektedir. Kimyasal atıkların ve sanayi kirliliğinin tarım arazilerine zarar vermesi, tarımsal verimliliği olumsuz etkilemektedir.

Tarım Ürünlerinin Fiyatlandırılması, İthalat Politikaları ve Yetersiz Altyapı Yatırımları:

Tarım ürünlerinin fiyatlandırılması konusundaki yanlış politikalar, çiftçilerin kar marjlarını düşürmektedir. Özellikle, tarım ürünlerinin ithalatına yönelik politikalar, yerli üreticilerin ürünlerini satamamalarına ve zarar etmelerine neden olmaktadır. Yerli buğday üreticileri, ithal buğdayın düşük fiyatlarıyla rekabet edememekte ve büyük ekonomik kayıplar yaşamaktadır. Bu durum, çiftçilerin gelirlerini düşürmekte ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmaktadır. Bölgede tarım altyapısına yapılan yatırımların yetersizliği, çiftçilerin modern tarım tekniklerini kullanmalarını engellemektedir. Sulama sistemlerinin modernizasyonu, depolama ve nakliye imkanlarının iyileştirilmesi gibi konularda yetersiz yatırımlar, tarımsal verimliliği olumsuz etkilemektedir. Birçok tarım alanında hala geleneksel sulama yöntemleri kullanılmakta, bu da su israfına ve düşük verimliliğe yol açmaktadır. Ayrıca, yetersiz depolama imkanları, ürün kayıplarını artırmakta ve çiftçilerin pazarlama süreçlerini zorlaştırmaktadır.

Tarımsal Eğitim Eksikliği

Tarımsal eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin yetersizliği, çiftçilerin modern tarım tekniklerini ve sürdürülebilir uygulamaları öğrenmelerini zorlaştırmaktadır. Birçok çiftçi, iklim değişikliği ile başa çıkmak için gerekli olan su tasarrufu, toprak yönetimi ve bitki hastalıklarıyla mücadele konularında yeterli bilgiye sahip değildir. Eğitim politikalarındaki eksiklikler, çiftçilerin bilgiye erişimini engellemekte ve yenilikçi tarım uygulamalarının yaygınlaşmasını zorlaştırmaktadır..

İklim Değişikliği Ve Yanlış Tarım Politikalarının Bölgemizde Ve Doğu Bölgesinde Yarattığı Tarım Krizi
    • DEM Parti Tarım Politikaları ve Çözümleri

    Dem Parti Ekmek ve Adalet İçin Tarım Mitingi serisinin ilkini 19 Temuz 2024 tarihinde gerçekleştirdi. Mitingde konuşan Eşbaşkan Tuncer Bakırhan, yerel yönetimlerin tarım politikalarını güncelleyip yeni modeller üzerine okumalar yapmaları gerektiğini ifade etti. Parti yetkilileri Tarım Mitinglerinin devam edeceğini belirtti.

      • “Tarımda Sürdürülebilirlik ve Çiftçi Destekleri”
      • DEM Parti sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ederek, çiftçilerin iklim değişikliği ile başa çıkmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Su tasarrufu sağlayan sulama teknikleri, organik tarım ve biyolojik mücadele yöntemleri gibi uygulamalar desteklenmektedir. Ayrıca, partinin politikaları, toprak verimliliğini artırmak ve erozyonu önlemek için gerekli önlemleri içermektedir.
      • Parti, çiftçilere yönelik destek programlarını artırmayı ve bu destekleri daha etkin hale getirmeyi planlamaktadır. Partinin önerdiği destek programları arasında, mazot, gübre ve ilaç gibi temel tarım girdilerine yönelik sübvansiyonlar, düşük faizli kredi imkanları ve tarımsal sigorta programları yer almaktadır. Bu destekler, çiftçilerin maliyetlerini düşürmekte ve kar marjlarını artırmaktadır.
DEM PARTİ VE KURAKLIK

Su Kaynaklarının Etkin Kullanımı

Su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir kullanımı,  Partinin tarım politikalarının merkezinde yer almaktadır. Parti, su tasarrufu sağlayan modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasını ve su yönetiminde etkin planlama yapılmasını savunmaktadır. Baraj ve su projelerinin ekolojik dengeyi bozmayacak şekilde planlanması ve yönetilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Partinin suyun adil dağılımını sağlamak ve tarımsal üretimi desteklemek için bölgesel su yönetim planları oluşturmayı hedeflemektedir.

Siyasal Kürt Hareketinin Tarım Politikalarına Dönük Düzenlediği Etkinlikler

Siyasal Kürt partileri ve oluşumları, tarım politikalarının yanlışlıklarını ve çözüm önerilerini kamuoyuna duyurmak için birçok konferans, miting ve toplantı düzenlemiştir. Parti liderleri, bu etkinliklerde tarım sektörünün karşılaştığı sorunları ve çözüm yollarını detaylı bir şekilde ele almışlardır.

  1. 2018 Mitingi, Mardin:

2018 yılında Mardin’de düzenlenen mitingde tarım sektörü temsilcileri, çiftçilerin karşılaştığı zorlukları ve bu zorlukların nasıl aşılabileceğini kamuoyuna duyurdular. Mitingde, su kaynaklarının adil dağılımı ve tarımsal desteklerin artırılması gibi konular vurgulandı. Katılımcılar arasında, bölgedeki çiftçiler ve yerel halk da yer aldı.

  1. 2019 Van Mitingi:

HDP 2019 yılında Van’da düzenlenen bir toplantıda, tarım politikalarının yanlışlıklarını ve çözüm önerilerini dile getirdi. Konuşmada, iklim değişikliği, su kaynaklarının yönetimi ve çiftçi destek programları konularında önemli açıklamalarda bulundu. Lider, tarım sektörünün karşılaştığı sorunların çözümü için daha kapsayıcı ve sürdürülebilir politikaların benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

  1. 2020 Tarım Konferansı, Diyarbakır:

2020 yılında Diyarbakır’da düzenlenen tarım konferansında, Parti liderleri ve akademisyenler bir araya gelerek tarım sektöründeki sorunları ve çözüm önerilerini tartıştılar. Konferansta, su kaynaklarının yönetimi, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve çiftçi destek programları gibi konular ele alındı. Konferansın ana teması, tarım politikalarının bilimsel temellere dayandırılması gerektiği ve çiftçilerin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğiydi.

"Kürt Siyasetçilerin Tarım Üzerine Eski Konuşmaları"

    • Leyla Zana:
    • 2015 yılında Diyarbakır’da düzenlenen bir basın toplantısında, Leyla Zana, tarım politikalarının çiftçiler üzerindeki olumsuz etkilerini sık sık dile getirmiştir. Zana, tarım desteklerinin yetersizliği ve su kaynaklarının kötü yönetimi konularında hükümeti eleştirmiştir. Ayrıca, yerel çiftçilerin karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini de dile getirmiştir.
    • Gültan Kışanak:
    • 2016 yılında Diyarbakır’da yapılan bir sempozyumda, tarım politikalarının bölgeye özgü ihtiyaçları göz önünde bulundurması gerektiğini savunmuştur. Kışanak, su kaynaklarının adil ve sürdürülebilir kullanımı konusundaki eksikliklere dikkat çekmiştir. Sempozyumda, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları da yer almıştır.
    • Ahmet Türk:
    • 2017 yılında Mardin’de gerçekleştirilen bir panelde, Ahmet Türk, bölgemizdeki tarım sektörünün sorunlarına dikkat çekerek, daha fazla yatırım ve destek gerektiğini vurgulamıştır. Türk, çiftçilerin modern tarım teknikleri konusunda eğitilmesi gerektiğini belirtmiştir. Panelde, yerel yönetimler ve tarım uzmanları da katılmıştır
    •  
    • Selahattin Demirtaş:
    • 2014 Konuşması, Diyarbakır: Selahattin Demirtaş, 2014 yılında Diyarbakır’da düzenlenen bir mitingde, tarım sektörünün iklim değişikliği ve yanlış politikalar nedeniyle ciddi sorunlar yaşadığını vurgulamış ve bu sorunların çözümü için somut adımlar atılması gerektiğini belirtmiştir. Demirtaş, çiftçilerin desteklenmesi, su kaynaklarının etkin kullanımı ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının teşvik edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mitingde, bölgedeki çiftçiler ve yerel halk yoğun katılım göstermiştir.

    2018 Konuşması, Şanlıurfa: 2018 yılında Şanlıurfa’da düzenlenen bir toplantıda, Demirtaş, tarım politikalarının bölge çiftçileri üzerindeki olumsuz etkilerini ele almış ve çözüm önerilerini paylaşmıştır. Konuşmasında, tarım desteklerinin artırılması, su kaynaklarının adil dağılımı ve modern tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulamıştır.

Sonuç Ve Öneriler:

  • Bölgemizde yaşanan tarım krizinin çözümü için, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum politikalarının yanı sıra, hükümetin tarım politikalarını gözden geçirmesi gerekmektedir. Tarım sektörüne yönelik desteklerin artırılması, doğru ürün tercihleri yapılması, ekonomik politikaların çiftçilerin lehine düzenlenmesi ve tarımsal eğitimin yaygınlaştırılması, tarım krizinin aşılmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca, su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir kullanımı için gerekli altyapı yatırımlarının yapılması da büyük önem taşımaktadır. Yanlış baraj çalışmaları ve sanayileşme politikalarının gözden geçirilmesi, tarım alanlarının korunması ve ekolojik dengenin sağlanması için kritik öneme sahiptir.
  • Partinin tarım politikaları, bu sorunların çözümünde önemli bir rol oynamaktadır. Partinin sürdürülebilir tarım uygulamaları, çiftçi destek programları ve su kaynaklarının etkin kullanımı konusundaki önerileri, tarım krizinin çözümüne katkı sağlayabilir. Ayrıca Partinin düzenlediği konferanslar, mitingler ve parti liderlerinin konuşmaları, kamuoyunun bilinçlenmesine ve tarım politikalarının iyileştirilmesine yönelik önemli adımlar atılmasına yardımcı olmaktadır. Kürt siyasetçilerin ve Selahattin Demirtaş’ın açıklamaları da, tarım politikalarının iyileştirilmesi için önemli bir farkındalık yaratmıştır.

    Bu araştırma, bölgemizde tarımın sürdürülebilirliğine katkı sağlamak ve çiftçilerin yaşadığı sorunların çözümüne yönelik politikaların oluşturulmasında yol gösterici olabilir. Ele alınan konu sadece bir partinin veya bir bölgenin sorunu olarak görülmemelidir. Soruna bütüncül yaklaşılarak, doğru ve etkin çözüm metodları geliştirilmelidir. Dünyada gıda fiyatları her geçen gün düşerken, bizde yükselmesi anormal bir durumdur. Tarımda girdi maliyetlerinin gerçek seviyesine çekilmesi ve enflasyonun dizginlenmesiyle hayat pahalılığının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Üretimi ülke ihtiyacı karşılayacak düzeyde olan ürünlerin ithal edilmesine müsaade edilmemelidir. Tarım bölgesi olduğumuz gerçeği unutulmamalıdır.

Araştırma: Tamer Şimşek

Diğer Yazılarımız