Güçlü sesi ve sanatsal duruşuyla dengbêjlik geleneğinin mihenk taşlarından biri olan Meryem Xan, sadece Kürt müziğinin değil, aynı zamanda Kürt toplumsallığının da önemli bir figürüdür. Onun hayatını ve eserlerini incelemek, Kürt kültürünün derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkmak demektir. Meryem Xan, sesiyle ve mücadelesiyle dengbêjlik geleneğini binyıllar boyunca ayakta tutarak toplumsal hafızanın bir parçası kılan sanatçılardan biridir.
Dengbêjliğin Peşinde Geçen Gençlik Yılları
1904 yılında Şırnak’ın Dêrgul köyünde (bazı kaynaklara göre Güçlükonak ilçesine bağlı Kêrxwer köyü) dünyaya gelen Meryem Xan, dönemin tanınmış isimlerinden Mihemed Ehmedê Boti’nin kızıydı. Dengbêjliğe önem veren bir ailede büyüyen Meryem Xan, henüz küçük yaşlarda kilam seslendirmeye ve şiir yazmaya başladı. İçinde bulunduğu toplumun dengbêjlik kültürünü yaşatması, onun bu alana olan ilgisini daha da artırdı. Henüz 10 yaşındayken ailesiyle birlikte Qamişlo’ya göç ettiler. Qamişlo’da Kürt dili, edebiyatı ve siyasetine büyük katkıları olan Bedirxan ailesiyle tanıştı ve bu aileden Mehmet Bedirxan ile evlendi. Ancak Mehmet Bedirxan, Meryem Xan’ın şarkı söylemesine karşı çıktı. Meryem Xan ise “Şarkı söylemeden yaşayamam. Kanımda sanat ve şarkılar var” diyerek sanatından vazgeçmedi ve bu nedenle evliliği sona erdi.
Sanat Yolculuğu ve Ölümsüz Eserleri
Evliliğinin bitmesinin ardından dengbêjliğin peşinden gitmeye karar veren Meryem Xan, 1924 yılında Zaxo’ya, ardından 1936’da Musul’a ve son olarak Bağdat’a geçti. Bağdat’ta amcasının kızı Elmas Xan’ın evinde kaldı. Elmas Xan’ın evi, dönemin aydın, sanatçı ve siyasetçilerinin buluşma noktasıydı. Burada Mihemed Arif Cizrawî, Hesen Cizrawî, Nesrîn Şerwan, Alî Merdan, Tahîr Tofik, Seîd Axayê Cizîrî ve Fewzîyê Mihemed gibi önemli müzisyenlerle tanıştı.
Sesi ve kilamlara hâkimiyetiyle kısa sürede dikkatleri üzerine çeken Meryem Xan, dönemin ünlü İngiliz müzik şirketleri Beyzafon, Odeon ve Sudwa ile anlaşarak ilk plağını çıkardı. Böylece Kürtçe şarkıları kaydeden ilk kadın sanatçı unvanını aldı. İlk kaydedilen şarkısının “Dotmam” olduğu belirtiliyor. Ayrıca Kürtçenin dört lehçesinde de kilamlar seslendirdi ve Hawar Dergisi’nde derlemeleri yayımlandı. 1939 yılında İngilizlerin girişimiyle Bağdat’ta kurulan Kürt Radyosu’nun düzenlediği ses yarışmasında birinci oldu ve radyoda kadrolu sanatçı olarak çalışmaya başladı. Burada 200’ün üzerinde kilam kaydetti. Lawik ve beste olmak üzere iki tür şarkı söyleyen Meryem Xan’ın bazı eserleri şunlardır:
- Lawik Şarkıları: “Helîm”, “Wele Doman”, “Gewra min tunîne”, “Mihemedo Ronî”, “Lêlê yadê rebenê”, “Hesenê Osman”
- Besteleri: “Qumrîkê”, “Grê sîra bi sîr e” (Mihemed Arif Cizrawî ile), “Hay berde” (Hesen Cizrawî ile), “Lê Lê Weso” (Mihemed Arif Cizrawî ile)
Mihemed Arif Cizrawî, onun hakkında “Meryem Xan’ın elbiseleri moderndi. Ama ruhu, yaşamı, sanatı gelenekseldi, Kürtçeydi. Kürt adetlerine bağlıydı. Şarkı söylerken içten ve gönülden söylerdi. O an tüm bedeni şarkı ile dolardı” diyerek sanatçının derinliğini ve özgünlüğünü vurgulamıştır. Meryem Xan, dengbêjlik geleneğinin ve Kürt kültürünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Onun hayatını ve eserlerini anlamak, Kürt toplumsallığının özelliklerini ve zenginliklerini keşfetmek demektir. Sesi ve sanatıyla nesilden nesile aktarılacak bir miras bırakan Meryem Xan’ı saygı ve hayranlıkla anıyoruz.